Amerika'da Doğum Yoluyla Kazanılan Vatandaşlık Hakkı ve Donald Trump

ABD’de doğum yoluyla kazanılan vatandaşlık hakkı, ABD Başkanı Donald Trump tarafından Amerikan ara seçimlerinden önce bir kez daha gündeme getirildi. Peki Başkan Trump’ın belirttiği gibi bu anayasal hakkı bir kararname aracılığıyla ortadan kaldırmak mümkün mü? Trump bu söylemleriyle aslında kimleri hedef almak istemektedir? Trump’ın bu söylemi sadece bir seçim yatırımı mıydı? İnternet ortamında hemen hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da oldukça fazla sayıda bilgi kirliliği mevcuttur. Amerika’da doğum yapmaya karar vermiş ya da karar verme aşamasında olan her endişeli ebeveyn de doğal olarak bu konuda aydınlatıcı ve doğru bilgiye ihtiyaç duymaktadır. Ancak tüm bu soruların cevaplarını bulmak için öncelikle ABD’de doğum yoluyla vatandaşlık elde etme hakkı nasıl başladı, bu hakkı sağlayan anayasanın 14. maddesinin tarihçesi nedir ve ABD’de anayasa değişikliği nasıl yapılabilir gibi soruların cevaplarını açıklığa kavuşturmak gerekmektedir.

Doğum yoluyla vatandaşlık nasıl elde edilir?

ABD Anayasası'nın 14. maddesi doğum yolu ile elde edilen vatandaşlık hakkını güvence altına almaktadır. Bu maddeye göre, “ABD’de doğmuş veya ABD uyruğuna geçmiş ve ABD yetkisine tabi olan herkes, ABD’nin ve ikamet etmekte oldukları eyaletin vatandaşıdır.”

Nasıl ortaya çıktı?

ABD Anayasası'nın 14. maddesi 1868'de ABD İç Savaşı'nın sona ermesinin ardından yürürlüğe girmiştir. Anayasa'nın 13. maddesi 1865'te köleliğe son vermiş, 14. madde ise eski kölelerin vatandaşlık durumunun çözümlenmesi için anayasaya eklenmiştir.14. madde yürürlüğe girmeden önce ABD'de görülen davalarda Afrika kökenli kişilerin ABD vatandaşı olamayacağı hükümleri veriliyordu.

Ancak 14. madde bu mahkeme kararlarını geçersiz kılmış ve ABD topraklarında doğan her bireyin ülkenin vatandaşı olma hakkını elde edebilmesini güvence altına almıştı.

1898'de Çin kökenli Wong Kim Ark'ın ABD'ye açtığı dava ise 14. maddenin göçmen ailelerinin çocukları açısından bir emsal olmuştu. ABD Yüksek Mahkemesi'nde görülen davada, 24 yaşındaki Wong, Çinli bir çiftin çocuğu olarak ABD topraklarında dünyaya geldiği halde, ülkeye girişine izin verilmediğini ifade etmiş ve bunun Anayasa'nın 14. maddesine aykırı olduğunu savunmuştu.

Minnesota Üniversitesi Göç Tarihi Araştırma Merkezi Direktörü Erika Lee, "Wong Kim Ark davası, etnik kökeni ya da anne ve babasının göç statüsüne bakılmaksızın ABD'de dünyaya gelen her bireyin ülkenin vatandaşı sayılacağını teyit etmişti" diyor. O tarihten bu yana konuyla ilgili başka bir dava görülmediğini de ekliyor.

Trump doğum yoluyla vatandaşlık kazanımını kararname ile ortadan kaldırabilir mi?

ABD'li hukukçuların çoğu Trump'ın bir anayasa maddesini Başkanlık kararnamesiyle yürürlükten kaldıramayacağını kesin bir dille belirtmektedir.

Virginia Üniversitesi'nden Anayasa hukukçusu Saikrishna Prakash, "Çok sayıda insanı kızdıracak bir şey yapıyor. Ancak bu iş eninde sonunda mahkemelerde karara bağlanır" diyor ve ABD Başkanı'nın bu konuda kendi başına bir karar alıp uygulamaya geçirmesinin mümkün olmadığını ifade ediyor.

Prakash, Trump’ın federal yetkililerden vatandaşlık statüsü kavramını daha dar bir çerçeve içinde yorumlanmasını isteyebileceğini söylüyor. Ancak bu tutuma da hukuk yoluyla itiraz edileceğini ifade eden Prakash, sürecin Yüksek Mahkeme'ye kadar intikal edebileceğini öngörüyor.

ABD Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçilerin lideri konumunda bulunan Paul Ryan da Trump'ın bu konuda tek başına bir karar alamayacağını ifade edenlerden.

Ryan Kentucky radyosu WVLK'ye verdiği mülakatta "Doğum yoluyla vatandaşlık hakkını kararname ile kaldıramazsınız" dedi. Ancak 'Doğum yoluyla vatandaşlık' (Birthright Citizens) kitabının yazarı Martha S. Jones, Twitter'dan paylaştığı mesajda, kaçak yollarla ülkeye girmiş olan göçmenlerin ABD topraklarında doğan çocukları ile ilgili olarak ABD Yüksek Mahkemesi'nin aldığı bir karar olmadığını ifade etti: "Wong'un anne ve babası yasal yollarla ABD'de bulunan göçmenlerdi. ABD'de ikamet hakları bulunuyordu." Anayasa hukukçusu Prakash da bu görüşe katılıyor: "Turist vizesiyle ABD'de bulunan ya da yasadışı yollarla ülkeye girmiş olan kişilerin dünyaya getirdikleri bebekler de otomatik olarak vatandaşlık hakkı elde ediyor. Bugüne kadar 14. madde buna imkân verecek şekilde yorumlandı. Ancak Yüksek Mahkeme'nin bu yönde emsal teşkil edecek bir kararı bulunmuyor." Ayrıca, 14. maddeye bir ek yapılması ve yoruma açık noktaların netleştirilmesi için hem ABD Senatosu'nun hem de Temsilciler Meclisi'nin üçte ikisinin onayı gerekiyor.

Amerikan Halkının Doğum Yoluyla Kazanılan Vatandaşlık Hakkındaki Düşünceleri Neler?

Kamuoyu yoklama şirketi Pew Araştırma Merkezi'nin 2015'te yayımladığı bir rapora göre ABD'de doğum yoluyla vatandaşlık uygulamasını destekleyenlerin oranı yüzde 60 seviyesindeydi. Uygulamanın kaldırılmasını isteyenlerin oranı ise raporda yüzde 37 olarak gösteriliyordu.

Doğum Yoluyla Kazanılan Vatandaşlık Hakkı Tehdit Altında mı?

Tüm bu bilgiler ışığında, ABD’de doğum yoluyla kazanılan vatandaşlık hakkının tehdit altında olduğunu söylemek çok zor. Ara seçimlerden sonra, ABD’de Demokratlar’ın Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu ele geçirmesinden sonra ABD başkanı Donald Trump ve Cumhuriyetçiler’in ülkeyi tamamen yönettiği bir devre sona ermiş oldu. Bu koşullar altında, ABD Başkanı kesinlikle bir kararnameyle 14. maddeyi değiştiremeyeceği gibi Temsilciler Meclisi’nin de bu karar için üçte ikisinin onayı gerekiyor. Tüm bunlara Demokratlar’ın ABD içinde denetleme gücünün de arttığını eklemek gerekiyor.

Bugün 14. maddeyi, Başkan Trump’ın istediği şekilde değiştirmek için çalışmalara başlansa bile bu sürecin çok uzun bir süreç olduğu uzmanlar tarafından belirtiliyor. Üstelik henüz böyle bir çalışmaya başlanmış da değil.

SONUÇ: Ara seçimlerden sonra, Amerika’da doğum yapmanın hayalini kuran ya da çoktan karar vermiş ebeveynleri endişelendirmesi gereken hiç bir durum ortada kalmamış gibi görünüyor. ABD sınırları içine yasal yollardan girip ve doğum yapan hiç bir ebeveyn ve bebeği tehdit altında değildir. Çünkü, tekrar etmek gerekirse, 14. maddenin ortaya çıkmasına sebep olan Wong'un anne ve babası yasal yollarla ABD'de bulunan göçmenlerdi. ABD'de ikamet hakları bulunuyordu. Bunun yanısıra, 14. maddeye bir ek yapılması ve yoruma açık noktaların netleştirilmesi için hem ABD Senatosu'nun hem de Temsilciler Meclisi'nin üçte ikisinin onayı gerekiyor. Yani, bu konuda gerçekleşebilecek en kötü senaryo, ABD’ye yaşa dışı yollarla giriş yapmış ebeveynlerin çocukları doğumla vatandaşlık haklarını kazanamayacak olması olarak düşünülebilir. Sizler gibi ABD’ye yasal yollarla giriş yapan kişilerin endişe etmesini gerektiren bir durum bu yüzden bulunmamaktadır.

Bugün sıfırdan bir green card alabilmek için ABD’de $625.000’lık bir yatırım yapmanız gerekmektedir. Bu bilgi göz önüne alındığında, ABD’de doğum yapmak, bebeğinizin dünyanın neresinde olursa olsun eşit bir ABD vatandaşı olmasının en kolay ve en hesaplı yoludur.